Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanı olarak oldukça aktif bir dönem geçiriyor ve piyasalarda tedirginlik artıyor. Sıkılaşma politikalarının istenilen sonucu vermediği görülüyor ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) belki de en kritik kararlardan birini alacak.
Piyasaların odağında merkez bankaları var; küresel enflasyonun kontrol altına alınıp alınmadığı konusu belirsizliğini koruyor. Fed’in faiz politikasında herkesin dikkatle beklediği değişiklikler olabilir. Avrupa ve Asya’da da benzer şekilde merkez bankalarının kararları önem taşıyor.
TCMB’nin kararı ise özellikle kredi kartı kullanıcılarını ilgilendiriyor. Bu dönemde kredi kartı harcamalarının hızlı artışını kontrol altına almak için önlemler alınmaya başlandı.
Nakit avans işlemleri ve kredili mevduat hesaplarında uygulanan faiz oranları değişiyor. Bununla birlikte, TCMB’nin politika faizini sabit tutma eğilimi, piyasalarda tartışma yaratıyor. Politika faizi, enflasyonla uyumlu bir seviyede olmadığı için eleştiriliyor ve gelecekte daha fazla sıkılaştırma adımlarının gerekebileceği öngörülüyor.
Ayrıca, likiditeyi azaltma çabaları da devam ediyor. Mevduat faizlerinin beklentilerin altında kalması likidite bolluğundan kaynaklanıyor. Bu nedenle, TCMB yeni zorunlu karşılık adımlarıyla likiditeyi sıkılaştırmaya çalışıyor. Ancak, bu adımların kredi faizlerini yükseltmede ne kadar etkili olacağı belirsizliğini koruyor.
Konut piyasasında ise kredi faizlerinin yüksekliği konut alımlarını etkiliyor. Kredili konut alımlarında artış olsa da kredi miktarındaki düşüş dikkat çekiyor. Ortalama bir vatandaşın konut sahibi olması giderek zorlaşıyor.
Türkiye genelindeki ekonomik koşullar ve piyasalardaki belirsizlikler, kredi kartı kullanıcılarını zorlu kararlarla baş başa bırakıyor. Hem TCMB’nin politika faizi kararı hem de diğer ekonomik göstergeler, kredi kartı kullanıcılarının harcama alışkanlıklarını etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.
