İstanbul’un sembol yapılarından olan Haydarpaşa Garı ve Sirkeci Garı neden kültür sanat adası olacak? Kentin kimliğini oluşturan bu tarihi binalar neden eski işlevleriyle korunmuyor? İstanbul’da kültür sanat için başka binalar ya da alanlar yok mu? Tüm bunlar yapılırken binalar korunacak mı? Bunun gibi onlarca soru bulunuyor.
Ankara-İstanbul YHT ve Marmaray projesi kapsamında 19 Haziran 2013’te gardaki tren seferlerine ara verilmiş, 24 Temmuz 2014’te ise tren seferleri tamamen iptal edilmişti. Garda yapılan restorasyon çalışmaları sırasında Kalkedon antik kentine ait tarihi kalıntılar bulunmuş ve bölgenin arkeopark haline getirilmesine karar verilmişti. Haydarpaşa ve Sirkeci gar binaları ise demiryolu işlevinden çıkarılarak “kültür ve turizm” amaçlı kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi. Haydarpaşa Garı ve lojmanlar tahliye edildiğinden beri 4530 gündür kapalı durumda.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy son açıklamasında Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının “kültür ve sanat adası” olarak dönüştürüleceğini belirtti. Haydarpaşa Dayanışması ise garların sadece tren garı olduğunu vurgulayarak bu dönüşümü eleştirdi.
Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Yöneticisi arkeolog-editör Nezih Başgelen ve Sanat Tarihçisi, ressam, yazar, heykeltıraş Prof. Dr. Gürol Sözen ise Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının tarihi ve kültürel önemine dikkat çektiler.
İstanbul’un 8500 yıllık kültürel mirasına önem verilmesi gerektiğini belirten Nezih Başgelen, garların bütünüyle ele alınarak şehre kazandırılmasını vurguladı. Prof. Dr. Gürol Sözen ise Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının kent kimliğine zarar vermeden gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini söyledi.
Tarihçi İlber Ortaylı ise Haydarpaşa Garı’nın opera binası veya konservatuvar olarak kullanılmasını önererek, binaların korunmasını ve lokanta veya otel gibi yapılarla değiştirilmemesini savundu.